BMW Motorrad, yeni R 18 Transcontinental ve R 18 B ile R 18 ailesine Grand American Tourer ve özellikle de ABD’de popüler olan “Bagger” modellerini ekliyor. Önceki R 18 modellerinde olduğu gibi, yeni R 18 Transcontinental ve R 18 B, efsanevi modellere dayanan klasik şasi konseptini, özel donanımları ve stil sahibi tasarımları heyecan verici “Büyük Boxer” gücüyle bir araya getiriyor.
R 18 Transcontinental, hem tek başına hem de arkada bir yolcu ve bagajla Amerikan sürüş tarzındaki seyahatler ve uzun mesafeli sürüşler için ideal bir model olarak öne çıkıyor. Diğer yandan R 18 B, duygulara hitap eden bir sürüş keyfi, heyecanlı touring deneyimleri ve yolcular için ideal bir “sürüş makinesi” kimliğiyle karşımıza çıkıyor.

Yeni R 18 Transcontinental’ın özelliklerine bakacak olursak:
Yüksek ön cama sahip ön karenaj, rüzgarlık deflektörü ve flaplar, daire şeklinde dört analog göstergeye ve 10,25 inç renkli TFT ekrana sahip kokpit, ek far, Marshall ses sistemi, motor koruma demirleri, arka çanta, sele ısıtması, krom kaplama ve metalik gümüş renkte motor.
Arka çantaya sahip olmayan yeni R 18 B ise “Bagger” stili ile diğer pek çok özelliğin yanında alçak bir ön cam, daha ince bir sele ve mat metalik siyah renkte motor içeriyor.

Tam tork gücüyle tüm zamanların en güçlü BMW boxer motoru.
R 18 Transcontinental ve R 18 B’nin kalbinde, R 18 modelleri için tamamen yeni bir gelişme olan ve “Büyük Boxer” adını verdiğimiz 2 silindirli boxer motor yer alıyor. Etkileyici bir görünüme sahip olan bu motorun teknik özellikleri, BMW Motorrad’ın motosiklet üretimine başladığı 1923 yılından bu yana yetmiş yılı aşkın süredir heyecan verici sürüş deneyimleri sunan geleneksel hava soğutmalı motorlarla olan bağlantısını gözler önüne seriyor. Motosiklet serisinde üretilen tüm zamanların en güçlü 2 silindirli yatık çift motoru, 1.802 cc değerinde bir motor kapasitesi sunuyor ve 4.750 dev/dak değerinde 67 kW (91 bg) çıkış gücü üretiyor. 2.000 ile 4.000 dev/dak aralığında sürekli olarak 150 Nm’nin üzerinde tork sağlayan motor ayrıca dizginsiz çekiş gücü ve güçlü bir ses çıkışı sunuyor.

Çelikten üretilen çift kıvrımlı borulu şasi, sac metal parçalardan yapılmış bir omurga ve sert şasi tasarımına sahip kapalı aks tahrikli bir arka salıncak.
Yeni R 18 Transcontinental ve R 18 B şasisinin bel kemiğini çelikten üretilen çift kıvrımlı borulu şasi ile sac metal parçalardan yapılmış bir omurga oluşturuyor. Şasinin tasarımı, BMW Motorrad’ın uzun süredir devam eden bu tipteki şasi geleneğini sürdürüyor. Son derece üstün üretim kalitesi ve detaylara verilen önem, çelik borular ile dökme veya dövme parçalar arasında kaynaklanmış bağlantılar gibi dikkatle bakıldığında fark edilen özelliklerde de kendini gösteriyor. Tıpkı efsanevi BMW R 5 gibi, benzer tasarımda üretilen arka salıncak, cıvatalı bağlantılar yardımıyla arka aks tahrikini kapatıyor.

Çatal manşonlu teleskopik çatal, dirsekli süspansiyon bağlantısı, hafif alaşımdan döküm jantlar ve BMW Motorrad Full Integral ABS ile kombine disk frenler.
Yeni R 18 Transcontinental ve R 18 B’nin süspansiyon elementleri, sürücünün yapması gereken her türlü ayar opsiyonunu kasıtlı olarak ekarte ediyor. Bunun yerine, teleskopik çatalın yanı sıra harekete bağlı sönümlemeli ve otomatik olarak ayarlanan yay ön yükü özellikli doğrudan salıncağa monte edilmiş dirsekli süspansiyon bağlantısı, hafif alaşım döküm tekerleklerde üstün kontrol ve esnek süspansiyon konforu sağlıyor.

Arkada bir yolcu ve bagajlarla seyahat ederken bile mümkün olan en iyi sürüş tepkisini elde etmek için arka süspansiyon bağlantısı harekete bağlı sönümleme ve otomatik yük dengelemesi içeriyor. Efsanevi BMW R 5’te olduğu gibi teleskopik çatalın boruları, çatal manşonlarının içine yerleştiriliyor. Çatal borunun çapı 49 mm, süspansiyon mesafesi ise önde ve arkada 120 mm. Yeni BMW R 18 Transcontinental ve R 18 B fren sistemi, dört pistonlu sabit kaliperler ve BMW Motorrad Full Integral ABS ile birlikte önde çift diskli, arkada ise tek diskli frenden oluşuyor.

Standart olarak Dinamik Hız Sabitleyici (DCC).
Aktif Hız Sabitleyici (ACC) – Fabrika teslim opsiyonu olarak konforlu bir touring deneyimi için entegre mesafe kontrolü özellikli Hız Sabitleyici.
R 18 Transcontinental ve R 18 B, standart olarak DCC elektronik Hız Sabitleyici (Dynamic Cruise Control) ile sunuluyor. DCC, sürücü tarafından ayarlanan sürüş hızını otomatik olarak düzenliyor. “Dinamik” ifadesi, seçilen hızın yokuş aşağı sürüş sırasında bile sabit tutulduğu anlamına geliyor. Aktif Hız Sabitleyici (ACC), sürücünün hızı öndeki araca göre ayarlamasına gerek kalmadan mesafe kontrolü sağlayan rahat bir sürüşe olanak tanıyor. Ön karenaja entegre edilen radar sensörlerinin yardımıyla, yolun durumuna bağlı olarak ya hızı ayarlamak için motosiklet otomatik olarak hızlanıyor ya da hızı düşürmek için yeni ve standart olarak sunulan tamamen entegre frenleme sistemi devreye giriyor. ACC aynı zamanda özellikle virajlarda güvenli bir sürüşe olanak tanıyor. Viraj kontrol sistemi, gerekli noktalarda hızı otomatik olarak düşürerek sürücünün rahat ve güvenli bir yan yatma açısına ulaşması için doğru hızı sağlıyor.
Mümkün olan en iyi motosiklet kontrolü için uygun ergonomik özellikler.
BMW Motorrad felsefesine uygun olarak yeni R 18 Transcontinental ve R 18 B modellerinde ayak dayama bölümleri için “ortaya monteli ayak dayama” adı verilen rahat bir pozisyon sunuluyor. Silindirlerin arkasındaki BMW’ye özgü bu klasik pozisyon, aynı zamanda mümkün olan en iyi motosiklet kontrolü için rahat ve aktif bir sürüş pozisyonu sağlıyor. R 18 Transcontinental modelinde, uzun mesafeli sürüşleri bir yolcu ile beraberken bile konforlu hale getirmek üzere ekstra rahat bir sele ve sele ısıtma işlevi standart olarak sunuluyor. R 18 B modelinde ise iki kişilik daha ince bir sele kullanılıyor.
Yeni R 18 Transcontinental modelinde yan basamaklar standart olarak sunulurken yeni R 18 B modelinse ise R 18’e kıyasla daha geniş ayak dayamaları kullanılıyor.
Klasik tasarımlı daire şeklindeki göstergelerin ve pratik rota planlama işlevlerinin yanı sıra kapsamlı bağlantı özellikleri için standart olarak sunulan harita navigasyonlu 10,25 inç renkli TFT ekrana sahip kokpit.
Yeni R 18 Transcontinental ve R 18 B için özel olarak tasarlanan kokpit, dört adet analog göstergenin yanı sıra klasik görünüme mükemmel şekilde uyum sağlayan 10,25 inç renkli bir TFT ekrana sahip. İkon haline gelmiş “BERLIN BUILT” yazısını içeren kokpit, R 18 Transcontinental ve R 18 B’nin klasik stilini tamamlarken diğer yandan maksimum işlevselliğe ve bilgi gösterimine sahip kolayca okunabilen renkli bir TFT ekran sunuyor.
Üç sürüş modunun yanı sıra üst düzey sürüş keyfi ve güvenliği için standart olarak sunulan ASC ve MSR. Fabrika teslim opsiyonu olarak geri sürüş yardımı ve Yokuşta Kalkış Kontrolü.
Yeni R 18 Transcontinental ve R 18 B, müşterilerimizin farklı ihtiyaçlarına hitap etmek için üzere üç sürüş modunu bu segmentte alışılmadık bir biçimde standart olarak sunuyor: “Rain”, “Roll” ve “Rock”. Standart donanım arasında üst düzey sürüş güvenliği sağlayan ASC (Anti Patinaj Sistemi) özelliği de yer alıyor.
Buna ek olarak, yeni R 18 Transcontinental ve R 18 B ile motor sürükleme torku kontrolü de (MSR) standart olarak sunuluyor. Diğer opsiyonlara ek olarak, geri sürüş yardımı manevralarda büyük rahatlık sağlarken Yokuşta Kalkış Kontrolü dik yüzeylerde kalkışı oldukça kolay hale getiriyor.
Yeni R 18 Transcontinental ve R 18 B: Sert şasi görünümü ve modern teknoloji ile birleşen ikonik aerodinamikler.
Lüks bir Tourer modeli olarak öne çıkan yeni R 18 Transcontinental ve stil sahibi bir “Bagger” olarak karşımıza çıkan yeni R 18 B’nin karakteristik aerodinamikleri, karenajı, çantaları ve R 18 Transcontinental modelinde arka çantayı mükemmel bir şekilde entegre ediyor. Her iki motosiklet de geçmişin muhteşem Tourer ve Cruiser modellerinden tanıdığımız ikonik stili günümüze uyarlıyor. BMW Motorrad’ın sayısız klasik modeli ile şekillenen sade tasarım pek çok detayda karşımıza çıkıyor. Çift kıvrımlı borulu şasi, 24 litrelik damla şekilli yakıt deposu, açık evrensel şaft tahriki veya çift katlı boya (fabrika teslim opsiyon) gibi işlev ve tasarım özellikleri ile efsanevi BMW boxer motosikletlerin izini sürüyor. Geçmiş günleri anımsatan özellikler arasında görkemli ve klasik bir tasarıma sahip süspansiyon da yer alıyor ve çift taraflı salıncak ve dirsekli süspansiyon bağlantısı ile bir araya geldiğinde R5’in sert şasi konseptini modern çağa görsel açıdan mükemmel bir şekilde aktarıyor.
Marshall ses sistemi: Standart olarak sunulan yeni ve dijital bir ses boyutu.
Marshall ses sistemi sayesinde yeni R 18 Transcontinental ve R 18 B yoğun bir ses deneyimine kavuşuyor. İngiliz ses uzmanı Marshall ile iş birliği içinde geliştirilen bu ses sistemi yeni R 18 Transcontinental ve R 18 B modellerinde standart olarak sunuluyor ve karenajın ön kısmına entegre edilmiş 2 kanallı hoparlörleri içeriyor. Beyaz Marshall yazısının süslediği siyah hoparlör ızgaraları motosikletlerin klasik görünümünü tamamlıyor. Daha da yoğun bir ses deneyimi içinse Marshall Gold Series Stage 1 ve Stage 2 ses sistemleri opsiyonel olarak sunuluyor. Bu kapsamda, 4 adete kadar yüksek sesli hoparlör ve 280 watt kapasiteli 2 subwoofer benzersiz bir ses kalitesi sağlıyor. Günümüzde merkezi İngiltere’nin Milton Keynes şehrine bağlı Bletchley kasabasında bulunan Hanwell, Londra kökenli Marshall, 60 yıldan beri dünyanın en iyi müzisyenleri tarafından kullanılan efsanevi gitar amfileri üretiyor. Şirket, 2012 yılından bu yana ses teknolojileri konusundaki kalitesini müzikseverler için tasarlanmış ödüllü kulaklıklara ve aktif hoparlörlere de taşıyor.